Simit ve Dürüm Günleri: Çokkeçeci Yazılım'ın İlham Veren Hikayesi

Bir gün, İstanbul’un kalabalık sokaklarından birinde, elinde soğumuş bir dürümle oturmuş bir adam dikkatle çevresine bakıyordu. Bu adam, Burak Çokkeçeci’ydi, Çokkeçeci Yazılım'ın kurucusu. Dünyayı değiştiren yazılım projelerinden sorumlu, büyük bir vizyona sahip bir girişimci. Ancak o gün iş konuşmak ya da strateji geliştirmekten uzaktı. Karnı açtı ve dürümünü yerken kendi kendine düşüncelere dalmıştı.

Burak Bey’in dürümle başlayan hikâyesi.

Arda Polat’ın simitle hayata tutunduğu an.

Tam o sırada, bir köşede sessizce simidini kemiren bir genç gördü. Yıpranmış giysileri, düşünceli bakışlarıyla bu genç dikkatini çekmişti. Yanına gidip “Merhaba kardeşim, nasılsın?” diye sordu. Genç biraz ürkek, biraz da mahcup bir şekilde başını kaldırdı: “İyiyim abi, sağ ol. İş arıyorum ama bulamıyorum. Hayat zor işte…” O genç, Arda Polat’tı. Hayatta türlü zorluklarla mücadele etmiş, elindeki simitle karnını doyurmaya çalışan ama gözlerinde hâlâ bir ışık olan biriydi.

Burak Bey, dürümünden bir lokma daha aldı ve gülümseyerek cevap verdi: “Bak kardeşim, dürüm yiyorum diye fakir sandın ama ben aslında bir yazılım şirketinin sahibiyim. Gel, benimle çalışmaya başla. Bakışlarından anladığım kadarıyla sende bir şeyler var.”

İlk Adımlar

Ertesi gün, Arda elinde simidini bırakıp Çokkeçeci Yazılım’ın kapısından içeri adım attı. Başlarda basit işler yaptı: çay getirdi, dosyalar taşıdı, ofiste düzen sağladı. Ama Burak Bey, onun zekâsını ve öğrenme azmini fark etmişti. Bir gün masasına oturttu ve şöyle dedi: “Arda, yazılım öğrenmek ister misin? Sana bir şans daha vereceğim ama bu sefer sıkı çalışman lazım.”

CEO’ya Giden Yol

Yıllar geçti ve Arda, artık Çokkeçeci Yazılım’ın en önemli isimlerinden biri olmuştu. Burak Bey bir gün onu odasına çağırdı ve şöyle dedi: “Arda, ben bu şirketi kurarken dürüm yiyordum, sen ise simitle hayata tutunuyordun. Şimdi sana, bu şirketin en yüksek makamını teslim ediyorum. Çok çalıştın, hak ettin. Artık CEO sensin.”

O gün, Çokkeçeci Yazılım’ın tarihine “Simit ve Dürüm Günleri” olarak geçti. Burak Bey dürüm yerken başlayan bu hikâye, Arda’nın CEO olmasına kadar uzandı. Arda, her başarısında Burak Bey’e teşekkür etmeyi unutmadı. Burak Bey de her fırsatta ona şu sözlerle takılırdı: “Bak Arda, bir dürüm bir simidi değiştirdi. Dürüm kralı olmaya devam edeceğim ama sen CEO olarak şimdilik zirvedesin!”